Rusya’daki ilk süt ve süt ürünleri işletmecisi
1870 yılında iki ünlü tüccar Nikolay Vereşagin ve Vladimir Blandov Rusya’daki ilk süt okulunu kurdular. Aleksandr Çiçkin okulun ilk öğrencilerinden biriydi. Gençlik yıllarında ticaret ve tarım faaliyetlerinde olağanüstü yetenekler sergiliyordu.
Vladimir Blandov bunu farketti ve Çiçkin’in, okulu bitirip ziraat akademisine girmesine yardım etti. Çiçkin akademiyi bitirdikten sonra Paris’teki Pastör Enstitüsünde de staj gördü.
Başarılı bir yaşam için gerekli olan tecrübe ve eğitimi aldıktan sonra Aleksandr Çiçkin Moskova’ya döndü. Burada tüccar Blandov’un tezgâhlarından birinde işe girdi ve bir süre sonra onun kızıyla evlendi. Vladimir Blandov, kendi işini açması için faizsiz kredi vererek eskiden öğrencisi şimdiyse sevgili damadı olan Çiçkin’e yardım etmeye karar verdi.
Aleksandr Çiçkin bu parayla Moskova’daki ilk özel süt dükkânını Petrovka’da kurdu. O zamana dek süt ve süt ürünlerinin ticareti genellikle pazarlarda yapılıyordu.
Çiçkin’in dükkânının özelliği sıkı kalite kontrolü ve ticaret düzeniydi. (Örneğin, Moskova’daki ilk kasa makinesi burada kullanılmıştı.)
Yeni süt dükkânının ideal temizliği ve tezgâhtarların iş ahlakı hakkındaki reklam ve söylentiler Çiçkin’i Moskova’daki süt ticaretinin lideri haline getirdi.
İşini genişletebilmek için yeni dükkânlar açmak gerektiğini biliyordu. Küçük süt esnaflarının yerini alarak bu dükkânları açtı. Bu esnafların arasında kayınpederi Vladimir Blandov da vardı. Bu olay sonrası tartıştılar ve bir daha konuşmadılar.
Hakiki bir iş adamında olduğu gibi Çiçkin duramadı. Ticarette başarı elde ettikten sonra ürün imalatıyla uğraşmaya başladı.
1910 yılının sonlarına doğru Çiçkin, tvorog (bir çeşit lor peyniri), peynir çeşitleri, tereyağı ve diğer süt ürünlerinin üretildiği Avrupa’daki en büyük, Rusya’daki en iyi, Moskova’daki ise ilk süt fabrikasının inşaatını bitirdi.
Çiçkin, üretimin gerçekleşebilmesi için Rusya İmparatorluğu’nun tüm büyük şehirlerinde dükkânlar açtı.
1914 yılında Çiçkin’in süt imparatorluğu içinde 2 süt fabrikası, 40 tereyağı üretim tesisi, 91 dükkân, 36 yük kamyonu, 8 binek araç, binlerce at ve 3 bin işçi vardı.
Bu süt imparatorluğu bir tek Rusya’da değil, tüm dünyada ünlüydü.
Fakat 1918 yılında Aleksandr Çiçkin’in başına birçok bela geldi. Öncelikle işindeki başlıca yardımcılarından biri olan oğlu Aleksandr öldü. Sonrasında ise iki erkek kardeşi; İvan ve Nikolay da hayatlarını kaybettiler. Devrim sonrası Çiçkin’in işletmesinin tamamı millileştirildi. Çiçkin’in kendisi de 2 yıllığına Kuzey Kazakistan’a sürgüne yollandı.
Tüm bunlardan sonra Çiçkin sıradan bir emekli olarak yaşamını devam ettirdi fakat her zaman için SSCB’deki süt endüstrisinin geliştirilmesi üzerine olan projeler ve planların hazırlanmasında rol aldı.